Eleonore Angela Rosamonde Lütfen rütbe edinin.
Mesaj Sayısı : 1
| Konu: Dönüşüm~Dönüşüm Salı Nis. 05, 2011 10:15 pm | |
| İstediğiniz Irk (Vampir, Kurtadam, vs.) :: Kurtadam RP :: - Spoiler:
Ashley her zaman ki gibi okuldan çıkıp eve gidiyordu. Günün ortası olduğu halde sanki günün sonunda gibiydi ve kendisini çok halsiz hissediyordu. Eve giderken birden evden telefonunun çaldığını hissetti. Ekrana baktı bıkkın bir halde telefonu açtı.
"Alo anne?"
Annesi hızlı hızlı konuşmaya başladı.
"Ashley tatlım, eve gelirken markete uğraya bilir misin?" dedi.
Ashley'i ikna etmek için her zaman ki tatlılığıyla sordu. Ashley gözlerini devirdi bıkkın bir şekilde annesine cevap verdi.
"Tamam anne ne almamı istiyorsun?" diye sorunca annesi üzgün bir sesle alması gerekenlerin listesini söyledi ve kapattı.
Ashley böyle yaptığı için üzüldü ama böyle yapmasının sebebi vardı sonuçta, annesi her okul çıkışı ondan bir şeyler isteyip duruyordu. Ashley markete gitmek için yolunu değiştirdi. Giderken etrafa bakıyor, herkezin neler yaptığına bakıyordu. Hafif yağmur yağıyordu ve iki çocuğun yağmurun hafif yağmasına rağmen yağmurun altında koşup bahırıyorlardı. Bunu yapmayı her zaman çok severdi. Sonra gözü bir ara sokağa kaydı. Birinin orada duvarın dibinde cansız duruyordu. Hemen arabadan fırladı ve oraya doğru koştu. Aslında ilk başta polisi aramayı düşünmüştü ama sonra belki bir ayyaştır ve orada sızmıştır diye düşündü. Ama sırf ayyaşın teki diye ona yardım etmeyecek diye bir şey yok. Adamın yanına vardığında dona kaldı. Çünkü o bir insan değildi o vampirdi. Yüzündeki dövmelerden anlaşılıyordu. Bu bir İz Sürücüydü. Sonra konuşmaya başladı.
"Alicee Ashley Dominant! Gece seni seçti; ölümün doğuşun olacak. Gecenin tatlı sesine kulak ver. Kaderin seni Gece Evi'nde bekliyor ." dedi.
O bunları söylerken Ashley acaba herkese aynı şeyleri söylemekten bıkmadı mı diye düşünürken o da sözünü bitirmişti. İz Sürücü Ashley'i işaret ettiği anda anlında bir acı hisseti ve yere yığıldı. Etrafına baktı ama görüşü net değildi. Bir süre sonra görüşü netleşti ve kimseye görünmeden arabasına koştu. Eve gidecekti çünkü annesi onu anlardı. Evin önüne geldiğinde etrafta kimse yoktu buna minnet duyarak arabadan hemen fırladı ve eve girdi. Kapıyı kapattığında annesi oturma odasından seslendi.
"Ashley tatlım, sen misin?" diye sordu.
Ashley yavaşça odaya doğru yürüdü. Annesi onu gördüğü anda yerinden fırladı. Hemen ona doğru yürüdü.
"Tatlım bu... Bu nasıl oldu? Anlat bana tatlım ." diye kekeleyerek söyledi.
Ashley annesinin sesinin ağlamaklı geldiğini duyunca başını kaldırdı. Annesinin ağladığını gördü. Sonra annesini kanepeye oturmasına yardım etti ve gözyaşlarını kurulayıp her şeyi anlattı. Annesi onu dinledikten sonra ona sarıldı.
"Tatlım hadi kalk da eşyalarını toplayalım. Eğer Gece Evi'ne gitmen gerekiyorsa oraya gideceksin ." dedi.
Ashley'nin cevap vermesini beklemeden kolundan tutup yukarıya, odasına götürdü. Eşyalarını bir bavulun içine yerleştirmesine yardım etti (tabi ki bilgisayarını ve ipodunuda unutmadı.) . Annesi makyaj malzemelerini çantasına koymadan önce kapatıcıyı çıkarttı.
"Ashley tatlım, sanırım işaretini kapatman gerek ." dedi ve kapatıcıyı ona uzattı.
Annesi söylemese Ashley’nin dünyadan haberi yoktu. Ashley hala İz Sürücünün onu işaretlediği anı düşünüyordu. Hiçbir zaman unutamayacaktı.
"Ah! Tamam, anne hemen yaparım ." O ise hala şaşkındı. Ashley işaretlendiğinden beri aynaya bakma fırsatı olmamıştı. Aynadaki görüntüsüne baktı. Alnındaki içi boş hilal yüzünde parlıyordu. Sonra acelesi olduğunu hatırladı ve kendine bakmayı bıraktı. Kapatıcıyla alnındaki işareti kapattı. Aslında işaretin kapanmasını beklemiyordu çünkü hilal alnında parlıyordu. İşi bittiğinde kapatıcıyı çantasına atıp annesiyle aşağıya koşar adımlarla indiler. Annesi bavulu arabanın bagajına koymak için hemen arabanın yanına gitti. Ashley aç olduğunu hissetti ve mutfağa gitti attıracak bir şeyler aldı. Sonra hemen arabanın yanına gitti. Havanın kapalı olması iyi bir şeydi gibi düşündü. Vampirler hakkın bir şey bilmese de en azından güneşin iyi bir şey olmadığını biliyordu. Annesi elindekileri görünce güldü.
"Ashley bebeğim, bundan sonra kendin gitmelisin. Sana burada veda etmek istemezdim ama biliyorsun Gece Evi'ne insanların girmesi yasak ." dedi ve Ashley'e sarıldı.
"Anne seni seviyorum ." dedi ve ağlamaya başladılar.
Aklına bundan başka bir şey gelmedi. Çünkü hala şaşkındı ve ne söyleyeceğini bilmiyordu. Annesiyle vedalaşıp arabaya bindi ve Gece Evi'ne doğru gitti. Sonra evden çıkmadan önce aldığı sandivici yemeye başladı ."Vampirler yemek yer mi? Yoksa kan mı içerler ?" diye düşündü. Gece Evi'ne gittiğinde hayatı kim bilir nasıl değişecekti diye düşündü. O düşüncelerine o kadar dalmıştı ki az kalsın arabayı ağaca çarpıyordu. Son anda direksiyona hakim oldu ve kendini kurtardı. Derin bir nefes aldı ve arabayı yine çalıştırdı. Kısa bir süre sonra Gece Evine varmıştı. Aynı bir şatoya benziyordu. Büyüleyici bir yerdi. Kapı kendiliğinden açıldı. Arabasını park etti ve tekrar derin bir nefes alıp arabadan aşağıya indi. Arkasına döndüğünde biri vardı. Korkudan yerinden sıçradı. Karşısında çok hoş ve alımlı bir bayan vardı. Saçları beline kadardı ve simsiyahtı. Siyah bir elbise giymişti. Elbise vücuduna tam oturmuştu ve kesinlikle muhteşem görünüyordu. Kadın Ashley' in yüzündeki ifadeyi görünce gülümsedi.
"Gece Evine hoş geldin Alicee. Ben Elizabeth Drake, senin eğitmeninim ." dedi ve gülümseyip elini uzattı. Alicee hala şaşkındı. Hemen kendini toparladı ve Elizabeth' in elini sıktı.
"Tanıştığıma memnun oldum Bayan Drake ." dedi ve o da gülümsedi. Her zaman resmi olmayı seven biriydi. Elizabeth ona Gece Evini gezdirdi ve onu bir kaç kişiyle tanıştırdı. En son kızlar yatakhanesine geldiler. Odalara çıkmadan önce büyük bir salondan geçtiler. Kimi televizyonun karşısına geçmiş film izliyordu. Kimisi ise küçük bir mutfakta bir şeyler atıştırıyordu. Elizabeth onu hemen yukarı çıkardı ve odasını gösterdi.
"Burası senin odan. Şuanda oda arkadaşın yok yanı bir oda arkadaşın olana kadar tek kalmak zorundasın ." dedi. Alicee tek kalacağı için pek üzülmemişti.
"Ah, hayır benim için hiç sorun olmaz ." dedi ve gülümsedi.
Alicee çantasını yatağın üstüne bıraktı ve odasını şöyle bir gözden geçirdi. Sade bir odaydı iki yatak, iki dolap ve çalışma masası vardı. Elizabeth işinin olduğunu gitmesi gerektiğini söyleyip gitti. Alicee eşyalarını yerleştirip yatağına uzandı ."Hayatım daha kötü olamazdı ." dedi ve gülümsedi.
1 Gün Sonra
Alicee, Gece Evindeki ilk gününe hazırlanmak için yatağından kalktı. Aynanın karşısına geçti ve saçlarının birbirine karışmış olduğunu görünce inledi.
"Ah! Hayır, olamaz!" dedi ve hemen saçlarını taramaya başladı. Saçlarını düzeltmek yarım saatini almıştı.
"İyi ki saati iki saat erken kurmuşum.” Diye kendi kendine söylendi.
O kadar uyumasına rağmen kendini çok halsiz hissediyordu. Gidip yüzünü yıkadı. Belki de yüzünü yıkarsa kendini daha iyi hissederdi. Ama o yorgunluk gitmemişti. Halsizliğimi bir köşeye bıraktı ve hazırlanmaya devam etti. Dişlerini fırçaladıktan sonra hemen üzerini giymeye gitti. Gece Evinde siyah giyildiği için uyum sağlamak için ve sanırım zorunlu olduğu için siyah bir pantolon, beyaz bir gömlek ve üzerine 3.Sınıf arması olan bir süveter giydi. Aynadan kendine son kes baktıktan sonra odasından dışarı çıktı. Dışarı adımını attığı gibi öksürmeye başladı. İki üç kez öksürdükten sonra biraz sakinleşti. Nefesi hızlanmıştı. Kendine gelmeye çalışıyordu. Nefesini hemen hemen düzene soktuktan sonra aşağıya indi. Aşağıda bir iki kişi vardı. Onlarda çıkıyorlardı. Mutfağa doğru gitti. Kimse olmadığı için çok mutluydu. Kendine bir şeyler hazırladı ve bir koltuğa oturup yemeye başladı. Yemeğe yeni başlamasına rağmen üzerindeki o yorgunluk yemesine engel oluyordu. Yine öksürdü. Yemeğini yemeden mutfağa bıraktı ve derse girmek için dışarı çıktı. Yere bakarak yürüyordu. Her zaman ilk gittiği yerlerde çok utangaç olurdu. İlk dersine girmek için binaya doğru yürürken yanından geçenlere hiç bakmadı, sessizcene yürüyordu. Arada bir öksürüyordu. Bina ulaştığında ne kadar yorulduğunu fark etti. Derin bir nefes aldı ama ardın hemen öksürdü.
“Lanet olasıca öksürük!” dedi.
Vampir sosyoloji sınıfına girdi. Sınıfta sadece dokuz kişi vardı. O girince her kez ona baktı. Elinden geldiğince kimseye bakmadan sınıfa girdi. Ön sıra boştu. Oraya oturdu ve profesörün gelmesini bekledi. Herkes fısır fısır konuşuyordu. Alicee buna bozulmuştu insanların onun hakkında konuşmasından hiçbir zaman hoşlanmazdı. Ama şuanda pekte umurunda değildi. Başı ve gözleri ağrımaya başladı. Tekrar öksürdü. Derin bir nefes aldı. Herkes aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Alicee hiç birini dinlememişti ama birinin dediği dikkatini çekmişti.
“Bence kesin dönüşümünü tamamlayamayacak. Baksa öksürüyor ve başının ağrıdığı belli. Zavallı kız.” Dedi.
Kızın bu dediklerinden tek bir şey bile anlamamıştı. “Dönüşümünü tamamlamakta neyin nesiydi. Ve bu kız başımın ağrıdığını nerden biliyordu.” Diye düşündü. Alicee o ana kadar şakaklarını ovaladığının farkında bile değildi. Hemen ellerini masanın üzerine koydu. Kız sürekli hakkında konuşup duruyordu. Sinirden köpürüyordu adeta. Sinirlenmesi onun için pekte iyi olduğu söylenemez. Baş ağrım daha da şiddetlendi. Başım zonkluyordu ve sürekli öksürüyordum. Tüm ders boyunca kendini profesöre odakladı ama kız o kadar konuşuyordu ki bir türlü profesörün ne dediğini anlayamayordu. İçimde bazı kıpırtılar hissetti. Ah, bunu biliyordu. Öfke. Sonunda kendini tutamayıp elini masaya vurdu. "Yeter artık! Biraz sussana sen! Başımın etini yedin!" diye bağırdı. Birden tüm kafalar ona döndü.
Utancından ne yapacağını bilemedi. Profesör şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Çenesi düşük ve sürekli salakça konuşan kızda susmuştu ve bana azı açık bakıyordu. Birden öfkesi kayboldu. Yerine utanç geldi. Kekeleyerek "Ö.. özür dilerim. Ben.." sözünü bitirmeden sınıfı terk etti. Koşarak sınıftan uzaklaştı. Tam binadan çıkmak için kapıyı açıyordu ki birden öksürüğü şiddetlendi. Olduğu yerde sarsılmaya başladı ve yere yığıldı. Ağzından, kulaklarından ve burnundan kan geliyordu. Hem sürekli olarak. Hiç durmuyordu. Birinin çığlığını duydu. Çok uzaktan geliyordu. Ama aslında tam dibinde duruyordu. Biri ise "Yardım edin!" diye bağırıyordu. Profesör başında duruyordu. Elindeki havlu ile kanları temizliyordu. Öleceğini anlayan Alicee korkudan ve acıdan titremeye başladı. Acı daha da arttı. Sonra gözleri yavaşça kapandı ve dünyaya veda etti.
________________________________
Yeni rp yazamadım. Eski bir rpm.
| |
|